Türkiye'den Gelen İşçiler - Şirketiniz İçin Bir Kazanç…
Avukat Dr. Yerlikaya-Manzel ve BVMW Türkiye Temsilcisi Wanja, Alman KOBİ'lere Türk vasıflı işçi arayışında ve istihdamında destek oluyor.
BVMW: Dr. Yerlikaya-Manzel, BVMW Türkiye Temsilcisi Bay Wanja ile birlikte Alman şirketlerine Türkiye'den işçi bulma ve işe alma konusunda destek veriyorsunuz. İşçi alımı söz konusu olduğunda Türkiye'nin lehine olan nedenler nelerdir?
Dr. Hayriye Yerlikaya-Manzel: Genç nüfusu nedeniyle Türkiye, neredeyse tüm ekonomik ve endüstriyel sektörlerde çok sayıda iyi eğitimli genç profesyonele sahiptir. Son yıllarda çok sayıda üniversite ve kaliteli meslek yüksekokulu kuruldu ve çok sayıda öğrenci çekiyor.
Bu nedenle Türkiye'den gelen profesyoneller sağlam bir akademik veya mesleki eğitime sahiptir ve neredeyse çoğu zaman İngilizce bilmektedir. İki ülke arasındaki güçlü bağlar nedeniyle Almanca da gençler arasında oldukça popülerdir. Türkiye'de yaş ortalamasının 31,3 Almanya'da ise 44,7 olduğu unutulmamalıdır. Gençler yabancı dil öğrenmeye ve yurtdışında mesleki deneyim kazanmaya açıklar, bu da projemiz için çok faydalıdır.
Buna ek olarak, Türkiye'deki mevcut ekonomik durum, birçok genci geleceklerini Avrupa ülkelerinde, tercihen Almanya'da şekillendirmeye teşvik ediyor. Elbette 2023 yazında önemli seçimlerin yapılacağı siyasi durum da bunda rol oynuyor.
Almanya ve Türkiye arasındaki köklü bağlar nedeniyle, göçmen profesyoneller için genel olarak olumlu bir entegrasyon öngörüsü yapılabilir. Burada pek çok yerel olanakla (örneğin restoranlar, yemekler, sanat, kültür) karşılaşmalarının yanı sıra, Türkiye'den yeni göç eden insanlar kendi aralarında da çok iyi bir ağa sahipler. Her türlü göç konusunda (resmi prosedürler, ev arama vb.) bilgi alışverişinde bulunmalarını sağlayan kendi sosyal medya gruplarına sahiplerdir.
Bu, Türkiye'den son iki ya da üç yıl içinde gerçekleşen büyük, ikinci bir göç dalgasıdır. Tek fark, bu kez batı odaklı, iyi eğitimli, motivasyonu yüksek ve Almanya'da uzun vadeli bir mesleki perspektifle toplumumuzda yerini almak isteyen gençlerin geliyor olmasıdır.
BVMW: Sayın Wanja, Alman-Türk Nitelikli İş Gücü Projesi ne zaman başlatıldı ve BVMW üyeleri için ne gibi faydalar sağlıyor?
Wolfgang Wanja: Her şey Dr. Manzel ve Dr. Yerlikaya-Manzel ile BVMW tarafından eski Türk Büyükelçisi ile birlikte düzenlenen bir büyükelçilik kahvaltısında tanışmamla başladı. Birkaç hafta sonra Dr. Manzel ile İstanbul seyahati vesilesiyle İstanbul'da bir araya geldik. Bana İstanbul Kültür Üniversitesi ile bir nitelikli iş gücü projesi başlatma fikrinden bahsetti. Aşağı Saksonya Alman Yönetim Akademisi'ni de dahil etme fikrini gündeme getirdim ve birlikte hem bizim insan kaynakları danışmanlığı alanındaki uzun yıllara dayanan deneyimimizden hem de hukuk bürosunun göç hukuku alanındaki uzmanlığından faydalanacak bir proje geliştirdik.
BVMW üyelerimiz, bizim aracılığımızla menşe ülkelerdeki vasıflı işçilere doğrudan erişim avantajına sahipler. Şimdiye kadar sadece Almanya'nın büyük şirketleri burada işe alım yapabiliyordu. Biz, deyim yerindeyse, adaylara bizzat bakıp uygunluklarını kontrol ettiğimizde onların sahadaki uzatılmış koluyuz. Faaliyette bulunduğumuz 20 yıl içinde gözümüz bu alanda çok eğitimli hale geldi. Ayrıca üyelerimiz masraflar konusunda biraz daha elverişli koşullardan faydalanıyor ve bireysel destek alıyorlar.
BVMW: İşe alım süreci nasıl işliyor? Adaylara dil veya entegrasyon kursları teklif edildi mi? Hangi yerel ortaklarla çalışıyorsunuz?
Dr. Hayriye Yerlikaya-Manzel: ‘’Ocak 2022'de, Almanya'da tanınan bir eğitim kurumu olan İstanbul Kültür Üniversitesi ile Alman Yönetim Akademisi arasında kalifiye iş gücü istihdamı alanında işbirliğini öngören bir sözleşme imzalandı.’’ Sözleşmenin imzalanması sırasında Başbakan Stefan Weil ve Türkiye Büyükelçisi Ahmet Başar Şen'in de hazır bulunması, doğal olarak bu etkinliğe ayrı bir önem kazandırdı. "Beyin Göçü" Türkiye'de de bir sorun olduğu için, resmi makamların katılımı bizim için özellikle önemliydi.
İşe alım süreci aşağıdaki gibidir:
Nitelikli iş gücü projemiz çerçevesinde, nitelikli profesyonellere İstanbul Kültür Üniversitesi'nde Almanya'da çalışma ve yaşam için hazırlık kursları sunulmaktadır. Beş hafta sonu boyunca profesyoneller şu konular hakkında bilgi sahibi oluyor: Alman Ekonomisi ve İş Piyasası, ülkenin yapısı ve tarihi, ikamet hukuku, iş hukuku, kariyer planlama, kültürlerarası iletişim. Kurslar profesyonel eğitmenler tarafından verilmektedir ve bir tür entegrasyon öncesi kurs olarak anlaşılmalıdır.
Ayrıca, Celle'deki Aşağı Saksonya Alman Yönetim Akademisi'nde, çeşitli meslekler hakkında sektöre özgü bilgiler sağlayabilecek bir haftalık seminerler sunulmaktadır. Bu kurslar her durumda zorunlu değildir, ancak özellikle Alman şirketleri Celle'deki eğitim kurslarının içeriğini de aktif olarak şekillendirebildikleri için genellikle çok faydalıdırlar.
Proje en başından beri şirketlerin kalifiye eleman ihtiyaçlarını doğrudan bize iletebilecekleri ve bizim de Türkiye'de iş ilanı verebileceğimiz şekilde tasarlandı. Öncelikle, potansiyel adaylarla Alman şirketlerine sunulmadan önce Türkiye'de sahada görüşmeler yapılıyor. Yani Bay Wanja ile birlikte bir ön eleme yapıyoruz. İyi bir diplomaya sahip olan herkes Alman iş piyasası için uygun değildir. Uygun adaylar daha sonra hazırlık kurslarına gönderiliyor.
Buna paralel olarak, çeşitli sağlayıcılarla Almanca kursları da alınabilir; özellikle Goethe Enstitüsü ile nitelikli dil eğitimi düzenleyebilmek için görüşmelerimiz devam etmektedir.
Göçmenlik de çoğu durumda bir sorun değildir. Burada, göç hukuku alanında uzmanlaşmış, benim de ortağı olduğum ve aynı zamanda BVMW üyesi olan "Dr. Yerlikaya-Manzel & Dr. Manzel" hukuk bürosu ile birlikte çalışıyoruz. Türkiye'nin bir diğer avantajı da şu: Üçüncü ülke vatandaşları için zorunlu olan vize işlemleri, Türkiye'deki Alman diplomatik misyonu aracılığıyla oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Dolayısıyla Türkiye'den göç Alman şirketleri için çok iyi planlanabiliyor. (…..)
BVMW: Proje belirli mesleklere mi odaklanıyor?
Dr. Hayriye Yerlikaya-Manzel: Proje belirli mesleklere odaklanmıyor. Ancak Türkiye bilişim, mühendislik ve "yenilenebilir enerjiler" alanlarında çok sayıda mükemmel eğitimli profesyonel sunmaktadır. Özellikle ikinci alanda Türkiye şimdiden Almanya'dan daha ileride.
Bu üç alanda, Almanya'ya gelmek isteyen gerçekten harika adaylar bulunabiliyor ve Alman işverenler bakımından da bu şartlar uygun oluyor.
Burada bizim için önemli olan, şirketler tarafından yapılan tekliflerin nitelikli işçiler açısından da uygun şekilde kazançlı ve gerçekçi olmasıdır. Vasıflı işçiler, Almanya'daki muazzam işçi açığı nedeniyle içinde bulundukları özel durumun çok iyi farkındalar. Bu nedenle, çekici bir büyük şehirle yakın bağlantısı olmayan küçük bir belediyede makul bir ücretle ve çok yüksek Almanca dil becerileri beklenen bir teklifi kabul etmek isteyip istemediklerini veya başka bir teklifi tercih edip etmeyeceklerini çok dikkatli bir şekilde düşünürler. Her iki taraf için de her zaman adil olmalıdır.
BVMW: Dr. Yerlikaya-Manzel, ekonomi göç hukuku alanında uzun yıllara dayanan bir deneyime sahipsiniz ve yabancı üniversite ve meslek okulu diplomalarının tanınması konusunda uzmanlaştınız. Yabancı nitelikli işçiler Almanya'ya gelirken hangi yasal ve bürokratik engellerle karşılaşıyor?
Dr. Hayriye Yerlikaya-Manzel: Türk üniversite diplomaları Almanya'da genellikle tanınmaktadır ve bu durum Eğitim ve Kültür İşleri Bakanları Konferansı ‘’ANABIN’’ veri tabanı kullanılarak kolayca kontrol edilebilir. Bu durumlarda göç genellikle sorunsuz gerçekleşmektedir.
Bu durum meslek okulları için biraz farklıdır ve mevcut yasal duruma göre Almanya'da biraz daha karmaşık bir denklik prosedürü yürütülmelidir. Ancak, yabancı mesleki yeterlilikler için denklik süreçlerini sadece burada başarı şansı görürsek takip ediyoruz.
Alman şirketleri sadece üniversite mezunlarına değil, aynı zamanda teknisyenlere, aşçılara veya zanaatkârlara da ihtiyaç duyduğundan, bu alandaki uzmanlığım kalifiye eleman alımı bağlamında da oldukça faydalıdır.
Projemize göçmenlik hukuku konusunda uzmanlaşmış bir hukuk bürosunu da dahil ettiğimiz için, bizi görevlendiren şirketler göçmenlik sorunu hakkında endişelenmek zorunda kalmama avantajına sahip oluyorlar. Nitelikli işçi talebinin göç hukuku kapsamında uygulanabilir olup olmadığını en baştan kontrol ediyoruz ve yalnızca başarı vaat eden talepleri kabul ediyoruz. Eşim Dr. Martin Manzel, göç hukuku alanında uzman bir avukat olarak, karmaşık durumlarda bile genellikle bir çıkış yolu bildiğinden, şirketlere sağlanan ilk değerlendirme burada oldukça güvenilirdir.
Sonuçta, en uygun nitelikli iş gücü Ankara'dan çıkmazsa ne işe yarar?
KAYNAKÇA LİNK: https://www.bvmw.de/de/aussenwirtschaft/news/arbeitskraefte-aus-der-tuerkei-ein-gewinn-fuer-ihr-unternehmen
